Türk gazeteci ve yazar Mine Söğüt, ilk kitabı olan bir biyografinin 2000 yılında yayınlanması ile yazarlığa başlamıştır. Ondan öncesinde gazetecilik ve editörlük yapan Mine Söğüt, bu işleri bıraktıktan sonra roman yazarak edebiyat hayatına girmiştir. 2011 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanan Deli Kadın Hikayeleri kitabı, yazarın en çok okunan kitaplarından biridir.
Yirmi bir tane deli kadının hikayelerini topladığı kitabında Mine Söğüt, insanların kendi kendilerine delirmediğini, yaşadıklarını ya da yaşayamadıklarının insanları delirttiğini söyleyerek, bu kadınların hikayelerini yazıya dökmüştür. 172 sayfadan oluşan ve deli kadın öyküleri anlatan bu kısa kitap, kadınları ve yaşadıklarını anlamak için oldukça önemlidir.
Mine Söğüt Deli Kadın Hikayeleri kitabında, yirmi bir tane deli kadının hikayelerini bir araya toplayarak, onları bölüm bölüm anlatmıştır. Neden kadın olunur ve neden her şeyi kadın yapar sorularının cevabını veren, bu cevapları verirken anlattığı kadınlar ile insanları derinden etkileyen hikayelere yer vermiştir. Çocuğunun önünde intihar eden kadın, rahminde çocuklarını değil ezberlediği şarkıları taşıyan kadın, ona sırtını dönmüş memleketinden başka yerde ölen kadın gibi birçok güzel ve anlamlı hikayenin bir arada toplandığı, bu hikayelerin kadınların neden delirdiğini ya da kadınları neyin delirttiğini anlatması insanlara kadını anlamanın kadından ziyade bir insanı anlamanın önemini sunmuştur. Yazarın, kadınların kendi kendilerine delirmediklerini, onları yaşadıkları ya da yaşayamadıkları şeylerin delirttiğini belirtmesi de bu yönden oldukça büyük bir anlam taşımıştır.